Türkiye genelinde, kamu hastanelerinde sağlık hizmetlerine ulaşmak güçleşmiş durumda. Ülkenin hemen her tarafında, hastanelerden randevu alabilmek imkansız durumda. Birçok branşta randevu almak için aylar sonrasını beklemek gerekiyor. Milyonlarca kişinin yaşadığı sorunu yerinde görmek, sağlık hizmetlerinin adım adım nasıl dev bir ticari kazanç alanına dönüştüğünü, milyonların bağışlarıyla faaliyet gösteren Kızılay’a ait hastanesine yerinde gördük.
Halk Akademi öğrencileri Necati Ege Keklik ile Çiğdem Tosun hasta görünümü ile gittikleri hastanede yaşadıklarını şöyle aktardı.
ADIM BAŞI ÜCRET ÖDENİYOR
İlk olarak, kamu yararına hizmet verme amacıyla 150 yıl önce kurulan ve kâr amacı gütmeyen Türk Kızılayı’nın Bakırköy’deki tıp merkezinde bir randevu alarak yola çıktık. Tam teşekküllü hastane konumundaki tıp merkezinde randevu almak kolay. Bu durumun nedeni ise her işlem için, bir başka ifade ile adım başı ücret ödenmesi…
ÖNCE VEZNEYE SONRA MUAYENEYE
Ortopedi servisinden randevu alarak tıp merkezine gittik. Doktor muayenesi için önce vezneye giderek 495 lira ödedik. Ücreti ödeyip doktorun odasına girdik. Doktor S. H.’nin, muayene yapıp şikâyetimizi dinlemesini beklerken, doğrudan röntgen servisine yönlendirildik.
Bu kez çaresizce röntgenin çekileceği servise doğru yol alıyoruz. Ancak röntgen için de önce vezneye uğramak şart!. İki röntgen için 390 liralık bir ödeme daha yapıyoruz. Vezne görevlisi, röntgen filminin yükleneceği CD için de 40 lira ödenmesini talep etti.
Dakikalar içinde, Kızılay hastanesinde 900 lira ödedik!.
1 DAKİKA BAKTI PİLATES YAP DEDİ!
Röntgen filmi çekildikten sonra bir kez daha doktorun odasına gittik. Filme bakan doktorun “Bir sorun görünmüyor. Pilates yap. Yüzmeye git” tavsiyesi ile 1 dakika kadar kaldığımız odadan bir kez daha çıktık. Toplamda 885 lira ödeyerek çıkışa doğru yol alıyoruz. Birkaç dakika içinde 900 liraya yakın ödeme yaptıktan sonraki ilk tepkimiz “Kızılay’da durum böyleyse, başka kurumlarda kim bilir nasıl?” şeklinde oluyor.
YAŞLI HASTAYA SU BİLE YOK!
Bu süreçte, dikkatimizi çeken bir başka durum daha oluyor. Bir tür özel hastane gibi hizmet veren Bakırköy Kızılay Tıp Merkezi’ne gelen kimi hastaların kötü bir muameleye maruz kaldıkları görülüyor. Örneğin, idrar tahlili vermek için hastaneye gelen yaşlı bir kadın hastanın su talebi geri çevriliyor, hastaya civardaki marketler adres gösteriliyor.
Hastaların muayenesi için süre aralığı geniş olmasına rağmen, doktorun odasında en fazla 1 dakika kaldık.
HİJYEN SORUNU DA VAR
Bu süreçte dikkatimizi çeken bir diğer nokta ise, hastanedeki hijyen sorunu oluyor. Hastanede temizlik işleri özel bir şirket tarafında taşeron olarak veriliyor. Görevli, aynı su ve aynı bezle tüm yüzeyleri siliyor. Bu iş için kullanılan kovaların daha sonra hastanenin tuvaletlerine konulduğuna tanıklık ettik. Yine, kimi görevlilerin muayene ve tedavi bölgelerine sokakta da giydikleri kirli terliklerle girdiklerini üzülerek gördük.